İskoçya Gezi Günlüklerim: Glasgow

Yarım milyondan fazla nufüsü ile İskoçya’nın en büyük, Brileşik Krallığın ise üçüncü büyük şehri Glasgow. Tarihte de oldukça yoğun bir nüfusa sahip olmuş burası. Glasgow Üniversitesinin kurulması ile şehir büyük gelişme göstermiş. Sanayi devriminde tekstil, kimya ve mühendislik alanlarında dünyanın en önde gelen yerleşimlerinden olmuş.

Trenle yolculuk yapmayı tercih ettim ben. Yol boyunca derelerin dağların yeşil tepelerin arasından geçmek çok keyifliydi. Şehir mimari açıdan oldukça etkileyici. Dünyanın dört bir yanından mimarların şehri gezmeye geldikleri ve mimarisi inceledikleri bilinir. Şehir oldukça canlı. Gezilip görülecek birçok yer var. Parkları, müzeleri, alışveriş caddeleri ve yeşil alanları ile yapılacak çok şeyin olduğu bir şehir. Glasgow şehrin diğer ucunda kalıyor ama kesinlikle gidip görülmesi gereken bir yer. Şehirde metro sistemi var. Ben gidişte yürüyerek gidip dönüşü metro ile yapmıştım. Şimdi benim gezi rotamda olan yerleri listelemek istiyorum.

  • George Square
  • Glasgow City Chambers
  • Glasgow Üniversitesi
  • Kelvingrove Park
  • Kelvingrove Art Gallery and Museum
  • Riverside Museum

İskoçya Gezi Günlüklerim: Edinburgh

Hayallerin şehri Edinburgh. Çoğu kişisinin gitmek için hayallerini kurduğu yer. İskoçya denildiğinde ilk akla gelen şehir. Şehre adım attığınızda sanki orta çağda gibi hissediyorsunuz. O kadar iyi korunmuş ki adeta yıllara meydan okumuş. Yılın çoğu günü yağışlı olan hava bizim için sürpriz yapıp güneş açmıştı. Not olarak İskoçya’ya İngiltere vizesi ile giriş yapılabildiğini belirtmek istiyorum.

Eski ve yeni olmak üzere şehir iki kısımdan oluşuyor. Her iki tarafta etkileyici ama eski şehir kesinlikle çok daha farklı hissettiriyor. Şehri gezmek için bana bir gün yeterli oldu. Edinburgh’ta müze ve kapalı alan gezmek yerine sokaklarında gezmeyi tercih ettim. Zaten şehrin kendisi açık hava müzesi gibi. Güzel bir rota çizerek görülmesi gereken çoğu yeri gezip görebildim bir günde.

Öncelikle yeni şehir kısmından başlayıp Princes Street boyunca Scott Monument’i görüp Waverley tren istasyonun önünden eski şehire giriş yaptım. Eski şehri sokak sokak gezip tarihi yapılarından arasında kayboldum. En ünlü caddesi olan High Street’te gayda sesleri eşliğinde hava kararmadan ulaşmak istediğim Holyrood Park ve Arthur’s Seat’e doğru yola çıktım. Gerçekten müthiş bir doğa harikası. Çıkış epeyce zaman alıyor ve havanın kesinlikle yağışlı olmaması gerekiyor. Tepenin üzerinden Edinburgh tam anlamıyla ayaklarınızın altında kalıyor.

Son olarak diğer ünlü ve güzel bir yer Calton Hill’e çıktım. Buraya güzel bir şehir manzarası hakim. Kesinlikle tavsiye ederim. Ayrıca eğitim kalitesiyle iyi yerde olduğu bilinen Edinburgh Üniversitesi ve çok sayıda dil okulu olması nedeniyle öğrenci nüfusu oldukça fazla olduğunu belirtmek isterim. Şimdi genel olarak nerelere gittiğimi listelemek istiyorum.

  • New Town
  • Scott Monument
  • Princes Street Gardens
  • Edinburgh Castle
  • Grassmarket Square
  • Edinburgh Üniversitesi
  • Hight Street
  • St Giles’ Cathedral
  • İskoçya Parlamento Binası
  • Holyrood Sarayı
  • Holyrood Park ve Arthur’s Seat
  • Calton Hill ve Nelson Monument
error: İçerik korunmaktadır.